Finansal hizmetler sektörü, bankacılık, sigorta, para ve sermaye piyasaları dahil olmak üzere, yatırım ve paranın tahsisi ile ilgili ticari faaliyetleri kapsayan geniş bir sektör grubunu içermektedir. Küresel finans sektörünün büyüklüğü hakkında, sektörün kapsamına ilişkin farklı yorumlardan ötürü çeşitli tahminler bulunmaktadır. Yine de tahminlerin çoğuna dayanarak, finansal hizmetler sektörünün dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 20-25’ini oluşturduğunu ileri sürmek mümkündür. Bir tahmine göre, 2021’in sonunda finansal hizmetler sektörü, bir önceki yıla göre yüzde 9,9 oranında büyüyerek 22,5 trilyon dolara ulaşmıştır.
Türkiye’de finans sektörü büyük önem taşımaktadır. Türk finans sektörünün aktif büyüklüğü 2021 yılı sonunda 10,5 trilyon Türk lirasına ulaşmıştır. Söz konusu miktar 2021 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) yüzde 130’undan fazladır. Dolayısıyla finansman kuruluşlarının güvenliği, ekonomik güvenliğin sağlanmasında öncelikli konulardan biridir. Ekonomik güvenlik, ulusal ekonominin bağımsızlığını, istikrarını ve dayanıklılığını, sürekli yenilenme ve kendini geliştirme yeteneğini sağlayan bir faktördür ve ulusal güvenlikle doğrudan bağlantılıdır. Zayıf ve verimsiz bir ekonomide savunma ve güvenliğin tam olarak sağlandığından söz edilemez. Bu nedenle finansman kuruluşları kritik altyapılar olarak görülmekte ve bahse konu yapıların özellikle uluslararası siber alandaki risklere karşı korunması büyük önem taşımaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de kritik altyapıların mevcut durumunu ve temel eğilimlerini aktarmak; sözkonusu altyapılara yönelik tehditleri irdelemek ve bunları bertaraf etmek maksadıyla geliştirilen çözüm önerilerini sunmak için başlattığımız “Kritik Endüstriyel Altyapı Güvenliği” başlıklı Araştırma Raporu yazı dizimizin üçüncü bölümünde finansman hizmetlerinin güvenliği ele alınacaktır. Yazı dizimizin bu son bölümünde, ilk olarak finans sektörünün amiral gemisi olan bankacılık sektörünün Türkiye ve dünyadaki güncel durumu, yakın geleceğe ilişkin eğilimler, kritik altyapı olarak bankacılık sektörünün karşı karşıya olduğu riskler ve sektörün elastikiyetinin artırılması için önerilere göz atılacaktır. Daha sonra finans sektörünün ikinci büyük bileşeni olan para ve sermaye piyasalarının önemi ve güvenliği ele alınacaktır. Son olarak da kişi ve kurumların karşılaştıkları riskin sosyal transferi ile ekonomik büyümeyi, yeni girişimleri ve inovasyonu destekleyen sigorta sektörünün mevcut durumu, genel eğilimleri ve güvenliğine ilişkin tehditler incelenecektir...