
İkinci Dünya Savaşı esnasında ilk atom bombasının tasarım, geliştirme ve üretimini kapsayan Manhattan Projesi, ABD kamu kurumlarının özel sektör firmaları, eğitim ve araştırma kurumları ve diğer sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışması neticesinde başarıyla sonuçlanmıştı. Bu projede, kamu kurumunun proje yöneticisi rolünü üstlendiği, eğitim ve araştırma kurumlarının bilim insanlarını sağladığı, özel sektör firmalarının ise mühendislik ve üretim hizmetlerini üstlendiği bir kamu özel sektör işbirliği modeli uygulanmıştı.
Bu başarılı modelin ardından, 1946 yılında çıkarılan Atom Enerji Kanunu ile YİSM’in temel prensipleri belirlenmiştir. Buna göre, Atom Enerji Komisyonunun misyonunu gerçekleştirirken özel sektör firmaları ile eğitim ve araştırma kurumlarının yeteneklerini kullanacaktı. Aynı şekilde kamu mülkiyetinde bulunan tesislerin işletilmesinde özel sektör firmaları ile eğitim ve araştırma kurumlarının teknik ve yönetsel yetenekleri kullanılacaktı.