Günümüzde resmen kabul edilmiş biyolojik bir silah programına sahip ülke bulunmamaktadır. Ne var ki biyoteknoloji alanında son yıllarda tanık olunan hızlı ilerlemeler, özellikle gen düzenleme çalışmalarında elde edilen başarılar, endişelerin artmasına neden olmuştur. Biyoteknoloji alanındaki gelişmeler, biyolojik silahların üretilmesi sürecini hızlandırmakta ve maliyetini düşürmektedir. Öte yandan üç boyutlu (3D) yazıcı, yapay zekâ ve robot teknolojilerindeki ilerlemeler, biyoteknoloji ile üretilebilecek biyolojik silahların hızla yaygınlaşması; daha vahimi, devlet dışı yapıların eline geçerek suç ve terör amaçlı kullanılması ihtimalini güçlendirmiştir. Bu analizde sözkonusu teknolojilerin yol açtığı tehditler irdelenecektir.