Dünya, belirsizliklerin had safhaya ulaştığı bir dönemden geçmektedir. Hemen hemen bütün ülkelerde görülen SARS-COV-2 virüsü yaşamın tüm alanlarını etkilemektedir. Pandemiye karşı mücadele için alınan tedbirler sağlık krizini kısa süre içinde ekonomik, sosyal ve siyasi krizler yumağı haline getirmiştir. Üstelik süreç devam etmektedir ve salgının seyrine dair daha önceki tecrübelerden yola çıkılarak dile getirilen öngörülerin çoğu isabetsiz kalmaktadır. Bilim dünyası henüz virüsün tüm özellik ve etkilerini tespit edebilmiş değildir. Virüsün doğası tam çözülmeden, COVID-19’a üstün gelmemizi sağlayacak strateji, aşı ve ilaç gibi araçları bulmak güçtür. Bu nedenle halen pek çok ülke salgına karşı İbni Sina’nın 12’nci yüzyılda önerdiklerine benzer yöntemlere başvurmaktadır. Halen sahip olduğumuz en iyi yöntemler karantinaya alma, seyahat yasakları, maske takma, hapsetme ve sosyal mesafelendirme gibi Ortaçağ’dan beri başvurulan yöntemlerle, temas izleme, virolojik ve serolojik testler gibi modern tekniklerdir.
Pandemi boyutları ve karmaşası açısından tarihte eşine az rastlanır nitelikte olmakla birlikte getirdiği riskler ve sorunlar yeni değildir. Dünyada ekonomik ve toplumsal eşitsizlikler, toplumsal huzursuzluklar, çatışmalar, gıda güvensizliği, küresel iklim değişikliği, siber saldırılar ve daha pek çok mesele salgından önce de var olagelmiştir. Ancak COVID-19 bu sorunlar üzerinde çarpan etkisi yaratmıştır.
Bu tabloda pandemi yakın gelecekte ciddi tehditler sunmaktadır. Pandeminin belli başlı alanlarda yaratacağı riskleri öngörmek en az hastalığın yayılmasını önlemek için alınan tedbirler kadar önemlidir. Riskleri tanımlamak ve bunlara karşı strateji geliştirmek, sürecin asgari hasarla atlatılmasına, küresel esenlik, barış ve istikrarın korunmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Bu analizimizde söz konusu riskler tanımlanacak ve olası tedbir önerileri sıralanacaktır...