Enerji, günümüz uygarlığının, ulusal ve küresel refahın vazgeçilmez unsurudur. Enerjinin üretimi, dağıtımı ve kullanımı, ekonomilerin can damarı hale gelmiş ve devletlerarası ilişkilerin niteliğini belirleyen etmenlerden birisi olmuştur. Zira Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Başkanı Dr. Fatih Birol’un, STM ThinkTech Teknolojik Düşünce Merkezi’nin 4 Temmuz 2019’da Ankara’da düzenlediği “Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler Paneli”nde altını çizdiği gibi, “Günümüzde hiçbir ülke bir enerji adası değildir” ve her ülkenin enerji karmasının bir bileşeninde değişen oranlarda dışa bağımlılığı bulunmaktadır. Bu bağımlılık doğrudan enerji tedariki yoluyla olduğu gibi, Birol’un aktardığı üzere “Fiyatlandırma, enerji teknolojilerinin gelişmesi, ekonomik krizler veya emisyon hacimleri” nedeniyle de olabilmektedir.
Karşılıklı enerji bağımlılığı ülkelerin jeostratejik yaklaşımlarında yüzyıllardır belirleyici rol oynamaktadır. Enerji arzının güvence altına alınması ülkelerin savunma öncelikleri arasına girerken bu durum sık sık sınır ötesi gerginlikler ve çatışmalara neden olmaktadır. 20’nci yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar çok sayıda savaş ve çatışmanın ana nedenlerinden biri enerji olmuştur. STM Genel Müdürü Murat İkinci de, STM ThinkTech’in “Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler Paneli”nde, enerji savaşları ve çatışmalarının “Enerjiye olan talebin hızla artarken enerji kaynaklarının sınırlı olması” gerçeğine dayandığına dikkat çekmiştir.
Öte yandan enerji üretim, dağıtım ve tüketiminde son yıllarda yaşanan hızlı değişim, enerji odaklı stratejilerin gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu açıdan enerjideki dönüşümün, savunma alanında da dikkatle izlenmesi gereklidir. Bu analizde enerjide yaşanan dönüşümün dinamikleri ve sonuçları değerlendirilecektir...