Teknolojik gelişmeler ışığında sürücüsüz araçların 2017 yılından başlayarak farklı kullanım senaryolarıyla (sürücü destekli) yaşantımıza girecekleri, 2020 yılı itibarı ile aktif olarak tamamen sürücüsüz modellerin yollarda olacağı ve 2025 yılında sürücüsüz araç pazarının yaklaşık 42 milyar dolar, otomotiv pazarının ise yaklaşık 500 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. (Boston Consulting Group) Eylül 2017’de ABD’de 1500 kişi üzerinde yapılan tüketici anketi sonuçlarına göre katılımcıların yarısı 5 yıl içerisinde sürücü destekli yarı otonom bir araca sahip olmak istediklerini belirtirken, katılımcıların yüzde 44’ü tam otonom sürücüsüz bir araç almak istediklerini belirtmektedirler.
Bu noktadan yola çıkarak otonom araçların önümüzdeki yıllara damga vuran teknolojiler olacakları görülmektedir. Farklı kabiliyetlere sahip bu araçların kullanılmaya başlaması ile birlikte ülkeler özelinde sosyal ve ekonomik hayata dair etkileri, kültür, yaşam kalitesi, GDP seviyesi vb. unsurlar göz önüne alındığında ülkeden ülkeye farklılıklar gösterecektir. Türkiye’de sürücüsüz araç kullanımının başlaması ile birlikte toplumun gündelik hayatına etki edecek yenilikler, ülkedeki hukuk sistemine, işsizlik rakamlarına, terör eylemlerinin gerçekleştirilme yöntemlerine kadar çok eksenli zincirleme reaksiyonlara yol açabileceği değerlendirilmektedir.