Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından yeterince ilgi bulamayan Elektronik Harp Sistemleri (EH), günümüzde çeşitli nedenlerle yeniden önem kazanmaya başlamıştır. 21’inci yüzyılın teknolojilerinin hızlandırdığı savunma teknolojilerindeki değişim, artan uluslararası gerginlikler ve çatışmalar, çok kutuplu güç siyaseti ve buna bağlı olarak hızlanan silahlanma, elektronik harbi kara, hava, deniz, uzay ve siber uzay ile birlikte asli operasyon alanlarından biri hâline getirmiştir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu belli başlı ülkelerinin savunma sanayiileri, elektronik harp sistem ve çözümleri geliştirmektedir. Bu sistemler gün geçtikçe kabiliyetlerini artırmakta, çoklu işlevler yüklenmekte ve bilişsel yeteneklerini artırmaktadır.
Giderek karmaşıklaşan modern EH, bu tür sistemlere sahip silahlı kuvvetlere stratejik avantaj sağlarken, yüksek kabiliyetli EH sistemlere sahip olmayan silahlı kuvvetleri zor durumda bırakmaktadır. Gelişmiş elektronik harp sistemleri kabiliyetlerinin ülke savunmasında yarattığı zorluklar, geleneksel yaklaşımların çözme yeteneğinin ötesindedir. Bu sorunu çözmenin ve düşmanın gelişmiş EH kabiliyetlerine en kısa zamanda yanıt verebilmenin tek yolu yapay zekâ tekniklerini EH sistemlerine dahil etmektir. Yapay zekâyla elektronik harp sistemlerinde bilişsel (cognitive) elektronik harbe doğru yönelim başlatmıştır. Yapay zekânın, özellikle makine öğrenmesi (Machine Learning - ML) tekniklerinin yükselişi, hesaplamalı donanımdaki gelişmelerle birleştiğinde elektronik harpte devrim yaratacak niteliktedir.
Bilişsel Elektronik Harp ve Radar Sistemleri (BEHRS), henüz yeni bir kavram olmakla birlikte, başta ABD olmak üzere aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir dizi ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından ciddiyetle ele alınmakta ve araştırma geliştirme çalışmaları yürütülmektedir. Gelecek 10 yıl içinde düşmanın sistemlerine yeniden programlamaya ihtiyaç duymadan otonom olarak karşılık verecek bilişsel elektronik harp teknolojilerinin kullanıma sunulacağı tahmin edilmektedir. Yapılan analizler, BEHRS sistemlerinin, sadece askeri alanda değil jeopolitik düzlemde önemli dönüşümlere yol açabileceği yönündedir. Dolayısıyla BEHRS alanında yapılan çalışmaları yakından takip etmek büyük önem arz etmektedir. Türkiye’de Bilişsel Elektronik Harp ve Radar Sistemlerini incelemeyi amaçlayan bu analizde BEHRS’nin kavramsal çerçevesi çizilmeye çalışılacak, yapılan Ar-Ge çalışmalarına göz atılacak ve BEHRS çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususların yanı sıra bu teknolojiye ilişkin kaygı veren konular irdelenecektir...