Şubat 2022’de başlayan Rusya Ukrayna Savaşı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Küresel jeopolitikte yeni bir güvensizlik dalgası yaratan ve kısa zaman öncesine kadar tarihe gömüldüğü düşünülen “Soğuk Savaş” kaygılarını tekrar hatırlatan savaş, aynı zamanda küresel savunma sanayiinde ulaşılan teknolojik boyutun test laboratuvarı görünümüne kavuşmuştur.
Savaşın başladığı günlerde küresel kamuoyu tarafından Rusya’nın kısa sürede güçlü bir zaferle amaçlarına ulaşacağı düşünülse de, aradan geçen bir buçuk yıldan uzun zaman, harp sahasının her sonuca açık olduğunu göstermiştir. 21’inci yüzyılda savaşları her tür sürprize açık hâle getiren unsurların başında ise geleneksel harbin yerini alan teknolojik harp konseptinin ulaştığı boyutlar gelmektedir. Özellikle drone’lar, yapay zekâ destekli sistemler, uydu iletişim sistemleri, sinyal karıştırıcılar (jammer) gibi pek çok elektronik harp sistemini başarıyla kullanan Ukrayna’nın modern harpte edindiği adaptasyon yeteneği, Kiev yönetimini kolay lokma olarak gören Rusya’nın ummadığı sonuçlarla karşılaşmasına yol açmıştır. Rusya ve Batı’nın teknolojik inovasyonlarının çarpıştığı muharebe sahası adeta gelecekte sık sık karşılaşılabilecek elektronik savaşların bir çeşit prova sahnesi konumuna ulaşmıştır. Analizimizde Rusya Ukrayna Savaşı’nda etkili olan elektronik harp unsurları, elektronik harbin iki ülke arasındaki savaşın kaderine etkileri ve elektronik harbin ulaştığı seviyenin ülkelerin savunma sanayii politikalarını nasıl dönüştürdüğü değerlendirilecektir...