Bir ülkenin hava sahasını hür bir biçimde koruyabilmesi, tam bağımsızlık ve tam koruma açısından oldukça önemlidir. Sonu olmayan gökyüzü, her türlü tehdide açık olduğu sürece ülke toprakları güvende sayılmaz. Bu nedenle hava harp platformları kadar gelişmiş hava ve füze savunma sistemlerine sahip olmak günümüzde daha fazla önem kazanmaktadır.
Hava savunma sistemlerine olan ihtiyaç, avcı ve bombardıman uçaklarıyla paralel olarak ortaya çıkmıştır. Geçen zaman içinde hava tehditlerine yenileri eklenmiş, saldırı helikopterleri, insansız hava araçları (İHA), seyir füzeleri ve balistik füzeler, daha etkin ve çok çeşitli hava savunma sistemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur.
Hava tehditleri ile, hava tehditleriyle mücadele arasındaki yarışı belirleyen ise teknolojidir. Her yeni teknoloji hava tehditlerini de hava savunma sistemlerini de geliştirmektedir. Gayrinizami harp unsurlarının ortaya çıkışı geliştirilen çözümleri daha karmaşık hale getirmektedir.Teknolojideki ilerlemeler hava platformlarının kabiliyetlerini artırırken, yeni tehditleri de beraberinde getirmektedir. Düşük görünürlük teknolojisi, bu platformlarda kullanılabilen uzun menzilli havadan havaya ve karadan havaya füzeler, seyir füzeleri ve balistik füzeler, akıllı mühimmatlar, silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve İHA sürüleri hava savunma sistemleri için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle yeni nesil hava savunma sistemleri orduların programlarına girmiştir. Bu analizde hava ve füze savunmasında değişen koşullar ve bu koşullara cevap vermek için değişen yaklaşımlara göz atılacak, geliştirilen konseptler sıralanacak ve seçilmiş ülkelerde yeni nesil hava savunma sistemi oluşturma çalışmalarına değinilecektir.