Son zamanlarda birçok ülke silahlı kuvvetleri envanterinde otonom sistemler yer almakta ve kullanılmaktadır. Otonom sistemler, caydırıcılık sağlamak ve gerekirse muharebe sahasında karşı taraf üzerinde üstünlük sağlayabilecek bir etki yaratabilmek ve özellikle terörle mücadelede riski azaltmak için kullanılmaya başlanmıştır.
Otonom sistemlerin muharebe sahasında kullanılmaya başlanmasıyla birlikte günümüze kadar uygulanmakta olan savaşın icra yöntemlerinde bir dönüşüm zorunlu hale gelmiştir.
Bu paradigma kayması, çok hızlı ve anlaşılması zor bir şekilde farklı coğrafyalarda kendisini hissetirmektedir. Bu olguyu hızlandıracak ve destekleyecek şekilde bir teknolojik ve bilimsel gelişmeye de tanıklık etmekteyiz. Henüz sürecin erken aşamalarında olunmasına rağmen, bahsekonu değişimin önemli sonuçlar doğrabileceğini dikkate almamız gerekmektedir.
Ülkemizde bu konuların önemi erkenden anlaşılmış ve kaçan trene değil, gelmekte olan trene bilet alınarak insansız ve akıllı askeri sistemlerin klasik bir askeri modernizasyon anlayışından ziyade, muharebe sahasında kuvvet çarpanı yaratma yolunda bir fırsat olarak görüldüğü anlaşılmaktadır.
Yapay zekânın kullanıldığı otonom sistemler ve robotlar gelecekteki savaşların belirleyicileri olacak, hatta yakın bir gelecekte muharip askerler ile birlikte hareket eden, otonom, sürü davranışı gösteren robotlar da muharebe sahasındaki yerini alabilecektir.
Halihazırda ülkemiz, gitgide önemi artan bir İHA/SİHA üreticisi ve ihracatçısı konumuna gelmiştir. Ayrıca İHA/SİHA’ların kullanıldığı operasyonlarda gerçek muharebe koşullarında tecrübe kazanılmış olması, insansız yeteneklerin mevcut konsept ve doktrinlere dahil edilmesi TSK’nın koşullara göre çözüm üretmesi ve esnekliğinin de bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gelişen teknolojilerin izlediği yeni trendler, özellikle makine öğrenimi ve sürü davranışı, gerçekten de muharebe sahasında oyun değiştirici olabilir. Ancak yaklaşan paradigma değişikliğine uyum sağlayabilmek için İHA/SİHA odaklı bakış açısından ziyade, yeni ve bütüncül bir robotik harp ve yapay zekâ stratejisi yaratma yönünde bir farkındalık yaratmak önem arz etmektedir.
Bu kapsamda konunun önde gelen uzmanları ile bir araya geldiğimiz 23 Haziran 2021 tarihli ve “Kuvvet Çarpanı Olarak Otonom Sistemler” başlıklı odak toplantımızda öne çıkan kritik noktaları sizler için derledik.