Dünya’da, artan nüfus ve azalan kaynaklar nedeniyle bir süredir alternatif protein kaynakları üzerinde çalışılmaktadır. Özellikle son yıllarda et endüstrisinin kaynaklarını yeterli oranda güçlendirememesi ve artan tüketim ihtiyacını karşılayamaması hayvan sağlığı ve endüstriyel üretim alanında yeni çözümler üretilmesine yönelik çabaları artırmıştır. Etin sağlayacağı proteine denk miktarda protein barındırabilecek laboratuvar ortamında üretilebilen tüketim ürünlerinden biri de yapay ettir. Yapay ete “İnvitro veya Kültür Et (Cultured Meat)” de denilmektedir.
Teknolojinin yardımıyla mevcut gıdalar çok daha hızlı ve değişik yöntemlerle üretilebilirken, günümüzde hayvanları öldürmeden, alınan bir santimetre büyüklüğünde biyopsilerden laboratuvar ortamında “temiz et” üretimi yapılması üzerine çalışmalar hız kazanmıştır.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (Food and Agriculture Organization of the United Nations -FAO) verileri, hücresel kökenli et üretiminin 2030 yılında toplam et ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını öngörmektedir.
Günümüzde bazı ülkeler temiz et üretimine başlasa da maliyeti çok yüksek olduğu için henüz ticari hâle gelememiştir. Özellikle COVID-19 pandemisi sonrası toplumsal sağlık problemlerini ve çevre sorunlarını mümkün olduğunca azaltmak isteyen ülkeler daha sürdürülebilir olan bitki temelli et üretimini ciddi bir seçenek olarak değerlendirmektedir. Dünyada yeni besin kaynağı arayışı her geçen gün hızlanırken yapay et konusunda yapı- lan araştırmaların da hız kazanmasıyla bu pazarın kısa sürede güçlü bir büyüme sergilemesi beklenmektedir. Pazarı daha iyi anlayabilmek için önce yapay etin ne olduğuna ve neden ihtiyaç duyulduğuna bakmakta fayda bulunmaktadır.
Analizimizde yapay et ihtiyacının nasıl ortaya çıktığına, nasıl üretildiğine ve bu konudaki çalışma ve gelişmelere dikkat çekilerek, yapay etin avantaj ve dezavantajları incelenecektir. Büyüme potansiyeli ve maliyetler açısından sektörün geneli değerlendirilecek, aynı zamanda gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından da yapay etin geldiği nokta ve gelecek beklentileri ortaya konulacaktır...